Safra kesesi taşı belirtisi ve tedavisi
Safra kesesi taşı kadınlarda erkeklere oranla daha fazla çok görülen, oldukça ağrılı seyredebilen bir hastalıktır. Karaciğerden günde yaklaşık olarak 1 litre kadar safra salgılanıyor ve bağırsaklardan yağlarla bazı vitaminlerin emilimini sağlamak başta olmak üzere çeşitli fonksiyonları yerine getiriyor. Safra, karaciğerden midenin devamı olan oniki parmak bağırsağına doğru akarken yolu üzerindeki safra kesesine uğrayarak burada birikir, suyu emilerek yoğunluğu daha da artar. Özelikle yağlı yiyecekler başta olmak üzere bazı gıdaların yenmesinin ardından safra kesesi kasılarak içerisindeki yoğunlaşmış safrayı on iki parmak bağırsağına doğru sevk eder. Olağan koşullarda bileşiminde bulunan çeşitli maddelerin belirli miktarlardaki karışımı sayesinde akışkanlığını sürdürür. Fakat safranın içinde yer alan bu bileşenlerdeki herhangi bir artış ya da azalma, safranın akışkanlığında bozulmaya ve “tortu bırakıcı” bir hal almasına yol açar.
Hem bu tortular hem de uzun süre sadece damar yoluyla beslenen ya da uzun süreli açlık hallerinde safra çamuru denen safra çökeltileri de safra taşı oluşumunda rol oynar.
Safra kesesi taşı belirtileri
Safra taşı oluşumu başladıktan sonra taşların sayısı ve büyüklüğü artarken genellikle herhangi bir yakınmaya yol açmazlar. Büyük çoğunluğu sessiz olarak seyreden safra kesesi taşları, acil haller dışında bazı tetkikler yapılırken ya da kimi ameliyatlarda tesadüfen fark ediliyor. Ancak safra kesesi içinde bulunan ve yerçekiminin etkisiyle hareket eden taşlar, safra kesesinin çıkışını tıkayıp, olağan boşalmasını engellediği zaman belirti vermeye başlıyor. Safra taşı hastalığının seyri esnasında taşın ana safra kanalına düşmesi durumunda çok daha sorunlu bir sürece giriliyor. Tıkanma sarılığı olarak adlandırılan bu süreçte hastada karın ağrısı, sarılık, idrar rengi kırmızı veya kahverengi olması, bulantı, kusma ve bazen de ateş görülebiliyor. Eğer bu tabloya enfeksiyon da eklenirse hayatı tehdit edecek çok ciddi problemlere neden oluyor. Bu hastalığa Kolanjit adı veriyor. Kolanjit dışında ortak safra kanalına düşen bir safra taşı, pankreasın iltihabi hastalığı olan akut pankreatite de neden olabilmektedir. Bu hastalık hayatı ciddi anlamda tehlikeye sokabilir.
Safra kesesi taşları başka hastalıklara da yol açar mı?
Safra kesesi taşları; safra kesesinin iltihaplanması, safra kanalına taşın düşmesiyle gelişen tıkanma sarılığı, tüm safra kanallarının ve pankreasın iltihaplanması gibi çok ciddi birçok hastalığa da neden olabiliyor. Hastalarda oluşan yakınmalar genellikle karın sağ-üst kısmında ağrı, bu ağrının sağa doğru yayılması ve sırtta sağ tarafta da hissedilmesi, bulantı ve bazen kusma atakları şeklindedir.
İltihaplanma varsa tabloya ateş de eklenir. Bu ağrılı ataklar genellikle yağlı ağır bir yemeğin ardından başlar ve 1-5 saat civarında seyreder.
Safra kesesi taşlarının diğer yol açtığı hastalık daha seyrek olarak da safra kesesinde bulunan büyük bir taşın kese duvarını uzun sürede delerek, bağırsağa geçmesi ve ince bağırsağın dar bir yerinde mekanik tıkanmaya neden olması bir başka komplikasyondur. Doğal seyri esnasında giderek büyüyen ve sayıları artan safra taşları sürekli olarak safra kesesinin iç cidarını tahriş, kronik bir iltihap şeklindeki tablonun giderek kansere dönüşme riskini de arttırır. Özellikle 2–3 cm’lik boyutları aşan taş olgularında bu risk yüksektir.
Safra kesesi taşı risk faktörleri
Safra kesesi taşlarına kadınlarda erkeklere göre daha çok rastlanıyor. Ayrıca yaşın ilerlemesi, kilo fazlalığı ve çok doğum yapmış olmak risk faktörleri arasında yer alıyor.
Safra kesesi taşı tanısı nasıl konuyor?
Hastalığın tanısı; tipik muayene bulgularıyla beraber kan, idrar, gaita tetkikleri ve ultrasonografi (US) ile konulur. Bu tetkiklerle yüzde 100’e yakın kesin teşhise ulaşılabilir. Seyrek olarak bilgisayarlı tomografi, MRI gibi diğer görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Ayrıca safra kanalında bulunan taşlar için ultrason dışında ERCP dediğimiz endoskopik girişimlerden hem tanı hem de tedavide yararlanılır.
Safra kesesi taşı tedavisi
Hastalığın ve komplikasyonlarının tedavilerinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. En sık kullanılan yöntem laparoskopik ameliyatlardır. Safra kesesi ameliyatlarının yüzde 5’den daha azı açık ameliyat ile gerçekleşmektedir. Açık ameliyat yapılmasının en önemli sebebi karın içerisinde önceden geçirilmiş ataklar ya da ameliyatlara bağlı yapışıklıklardır. ERCP ve PTK gerekli olan durumlarda kullanılan diğer tedavi yöntemleridir.
Safra kesesi taşlarının yol açtığı şikayetlerin bir kısmında kısa süreli bir tedaviyi takiben iyileşme sağlanabiliyor. Ancak bazen klinik seyir giderek ağırlaşarak acil ameliyat gerektirebiliyor. Özellikle diyabet ve benzeri sorunları bulunan hastalarda ataklar ağır seyrettiği için hemen bir cerrahi girişim kaçınılmaz hala gelebiliyor. Ayrıca atakların sürekli tekrarladığı hallerde ameliyata karar verilebiliyor. Çünkü her atak, safra kesesinde ve çevre dokularda değişen düzeylerde kalıcı bazı hasarlara yol açıyor.